Sık sorulan sorular ve cevapları
Mahir Avukatlarımıza sık sorulan soruları ve cevapları sizin için derledik. Sormak istediğiniz soruyu aşağıda bulamadıysanız;
butona tıklayarak bize sorun, Mahir Avukatlarımız en kısa sürede tarafınıza dönüş yapsın!
Avukat kimdir? Hukuk için önemi nedir?
Hukuku ayakta tutan ve dengelerin eşit dağılmasını sağlayan başat faktörlerden biri avukattır. Avukat meslek itibariyle hukuk sistemini bilen ve temsil ettiği müvekkillerinin menfaatleri doğrultusunda hukuki eylemlerde bulunan kişidir. Avukat yargılamanın türüne göre savunmada bulunan yahut bir hakkı talep eden konumunda olabilir. Hangi konumda olursa olsun avukatsız bir hukuk sistemi düşünülemez. Nitekim hukuk, bireylerin temel haklarına doğrudan müdahale niteliğinde eylemlerle sonuçlanabilir. Bu anlamda hukuku bilen bir kişi olarak avukatın varlığı hukuk sistemi için vazgeçilmezdir.
Hukuk uyuşmazlıklarımda niçin bir avukat tutmalıyım?
Hukuk uyuşmazlıkları çok çeşitli ve çetrefilli olabilir. Uyuşmazlığın niteliğine göre dikkat edilmesi gereken çok kritik hususlar olabilir. Hukukta “usul esastan önce gelir”. Bir dava yalnızca usuli sebeplere uyulmadığından kaybedilebilir. Bir dava cevap dilekçesi yasal süresinden bir gün sonra sunulduğu için kaybedilebilir. Bir dava sunulması gereken bir delil sunulmadığı için ya da sunulmaması gereken bir delil sunulduğu için kaybedilebilir. Bu kadar hassas dengelerin olduğu bir alanda tecrübeli ve daha önce aynı işi yaşayarak deneyimlemiş olan avukat ile birlikte hareket edilmesi oldukça önemlidir.
Avukatlık Sözleşmesi nedir, niçin yapılır?
Avukatlık Sözleşmesi Avukat ile Müvekkil arasında akdedilen sözleşmedir. Avukat bu sözleşme ile belli bir hukuki yardımda bulunmayı taahhüt ederken Müvekkil de bunun karşılığı olarak belli bir ücreti ödemeyi kabul eder. Avukatlık sözleşmesinin yapılması tarafların birbirlerine karşı olan sorumluluklarının belirlenmesi ve herhangi bir uyuşmazlık halinde ispatı için oldukça önemlidir. Bu sebeple taraflar yüklendikleri edimleri ve şartları belirlemek için Avukatlık Sözleşmesi yapmalıdır.
Avukata Vekaletname nasıl veririm?
Vekaletname noterler vasıtası ile verilmektedir. Bir notere giderek vekaletname vermek istediğiniz avukatın gerekli bilgilerini vermeniz yeterlidir.
Avukatım kendisine verdiğim vekaletname ile hangi yetkileri kullanabilir?
Avukata verilecek vekaletnamenin kapsamı çoğunlukla “genel dava işleri”ne ilişkindir. Genel dava vekaletnamesinde dava açmak, icra takibi başlatmak, resmi kurumlara evrak alıp vermek, başvuruda bulunmak, davadan feragat etmek, tahsil edilen parayı kendi yedine alabilmek (ahz-u kabz) gibi çeşitli yetkileri içerir.
Avukatlık ücret sözleşmesini iptal edebilir miyim?
Avukatlık sözleşmesi de en nihayetinde bir sözleşme olmakla taraflardan birinin beyanını açıklaması ile sona erdierilebilmesi mümkündür. Uygulamada genellikle avukatın işten istifa etmesi yahut müvekkilin avukatı azletmesi yöntemleriyle avukatlık sözleşmesinin sonlandırıldığı görülmektedir. Bu anlamda Avukatlık Sözleşmesinin müvekkil yahut avukat tarafından sona erdirilebilmesi mümkündür.
Avukatlık Sözleşmesini sona erdirdiğimde avukatım benden ücret talep edebilir mi?
Avukatlık Kanunu madde 174’e göre Avukatın Müvekkil tarafından azledilmesi halinde Avukat anlaşılan ücretin tamamına hak kazanır. Ancak azil avukatın kusur ve ihmaline dayanıyorsa ücretin ödenmesi gerekmez. Buna göre eğer Avukatınızı kusur ve ihmali sebebiyle azlederseniz sizden ücret isteyemez. Ancak azil haklı bir sebebe dayanmıyorsa avukatınız ücretin tamamına hak kazanmış olur.
Avukatıma verdiğim vekaletnameyi nasıl iptal edebilirim?
Avukatınıza verdiğiniz vekaletnameyi herhangi bir notere giderek hazırlatacağınız azilname vasıtasıyla iptal edebilirsiniz. Ancak haksız azil durumunda Avukatınızın anlaşılan ücretin tamamına hak kazandığını unutmayın.
Dava açarken avukat tutmak zorunda mıyım?
Hukukumuzda kural olarak herkesin mahkemeler nezdinde kendisini savunma ve dava sürecini yürütme hakkı bulunmaktadır. Bu anlamda avukat tutmak bir zorunluluk değildir. Ancak her işte olduğu gibi, işi ehline vermek en doğrusudur. Özellikle hukuki süreçlerde yapılan hataların ciddi hak kayıplarına sebep olacağı da göz önünde bulundurulduğunda hukuki uyuşmazlıklarınızda alanında uzman avukatlardan destek almanızı tavsiye ederiz.
Dava sonucunda hükmedilen vekalet ücreti avukata mı aittir?
Evet, Avukatlık Kanunu madde 164/5’e göre; “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir.”
Avukatımın dava sonunda benden tahsil ettiği ücretin hukuka uygun olup olmadığını nasıl anlarım?
Bu hususun anlaşılabilmesi için öncelikle avukatınızla akdettiğiniz Avukatlık Sözleşmesine bakılmalıdır. Sözleşmede kararlaştırılan oranlar ve miktarlar üzerinden hesaplama yapılarak avukatınızın aldığı ücretin anlaşmanıza uygun olup olmadığını anlayabilirsiniz. Eğer yazılı olarak yapılmış bir ücret sözleşmesi bulunmuyorsa, bu durumda aranızdaki şifahi anlaşmaya göre hesaplama yapılmalıdır. Avukatlık Kanunu madde 164/1’e göre yüzdelik oran hükmolunacak şeyin değerinin veya paranın %25’ini aşamaz. Bununla birlikte davada hükmedilen karşı vekalet ücreti ve icra dosyasındaki icra vekalet ücretlerinin de avukatın hakkı olduğu unutulmamalıdır.
Dava dilekçesini dikkatli hazırlamak niçin önemlidir?
Dava dilekçesini hazırlamak oldukça önemlidir. Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanununda dava dilekçesinin taşıması gereken zorunlu unsurlar tek tek sayılmıştır. Bu unsurlardan birinin yokluğu halinde duruma göre davanın açılmamış sayılacağına karar verilebileceği gibi eksikliğin derhal tamamlanmasına da karar verilebilir. Bunun yanı sıra yine Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre belirlenmiş usuli şartlar çerçevesinde delillerin sunulması için belli süreler ve koşullar belirlenmiştir. Örneğin dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığının belirtilmemiş olması halinde ilerleyen aşamada davada tanık dinletilmesi mümkün değildir. Bu ve bunun gibi dikkat edilmesi gereken onlarca husus vardır. Bu sebeple dava dilekçesinin dikkatli hazırlanması oldukça önemlidir.
Tarafımıza gelen tebligatlarda belirtilen süreler niçin önemlidir?
Hukukumuzda usul kuralları oldukça net bir biçimde belirlenmiştir. Usul kurallarının en keskin olduğu hususların başında süreler gelir. Buna göre bir hukuki işlemin geçerli olabilmesi için kanunda öngörülmüş yasal süresi içerisinde gerçekleştirilmiş olması zorunludur. Aksi halde işlem yok hükmünde olup geçersiz olacaktır. Tarafınıza gelen tebligatlar da usuli süreler yönüyle çok önemlidir. Nitekim gönderilen tebligat ile tarafınıza muhtemelen yapılması gereken zorunlu bir hukuki işlem için kesin süre verilmiştir. Bu sürelerde gerekli işlemi yapmama ciddi hak kayıplarına sebebiyet verebilecektir. Bu sebeplerle tarafınıza gelen tebligatların dikkatle gözden geçirilmesi ve gecikmesizin bir avukata danışması gerekmektedir.
Avukata soru sormak gerçekten ücretli midir, yasal dayanağı nedir?
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nın “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne” ilişkin tebliği Resmi Gazete’de yayımlanmaktadır. Resmi Gazete yayımlanan Tarife’ye göre avukatların ücretsiz hukuk hizmeti vermesi yasaklanmıştır. Bununla birlikte danışmanlık hizmeti ve online görüşmelerde ücretlendirilmektedir.
Güncel Avukatlık Asgari Ücret tarifesine https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/10/20241003-4-1.htmadresinden ulaşabilirsiniz.
Davayı kaybettiğimde ödemem gereken karşı vekalet ücreti nedir?
Açtığınız davayı yahut size açılan davayı kaybetmeniz halinde yargılama için yapılan masraflar üzerinizde bırakılacaktır. Bununla birlikte davayı kazanan tarafın mahkeme tarafından hükmedilen “Avukatlık Ücreti”ni de ödemeniz gerekir. Görülen davanın niteliğine göre karşı vekalet ücreti değişiklik gösterir.
Kendi açtığım davada mahkeme eksik harcı tamamlamam gerektiğini tebliğ etti, nasıl tamamlarım?
Mahkeme tarafından eksik harç muhtırası geldiğinde muhtırada belirtilen süre içerisinde mahkeme veznesine giderek ödeme yapabilirsiniz. Ayrıca önemli olan bir husus daha vardır ki; verilen süre içerisinde harç tamamlanmadığı takdirde dosyanız işlemden kaldırılacaktır. Daha sonrasında da 3 ay içinde davanın yenilenmesi talebinde bulunmazsanız davanızın açılmamış sayılmasına karar verilecektir. Hak arayışınıza girerek açtığınız dava gerekli takibi yapamadığınızdan dolayı açılmamış sayılacaktır. Bu nedenle mahkeme tarafından tarafınıza gönderilen tüm tebligatların gereğini tarafınıza verilen süre içerisinde titizlikle yerine getirmeniz gerekmektedir.
Kendi açtığım davada istinaf mahkemesine nasıl başvurabilirim, başvurmalı mıyım?
Öncelikle Kural olarak hukuk davalarında istinafa başvurmanız için Gerekçeli Kararın tarafınıza tebliğ edilmesi gerekmektedir. Gerekçeli kararın tebliğ işlemi de mahkeme tarafından re’sen yapılan işlemler içerisinde olmayıp taleple yapılmaktadır. Bu nedenle karara çıkan dosyanızın takibini yapıp gerekçeli karar UYAP’a eklendikten sonra taraflara tebliği talebinde bulunmanız gerekir.
Gerekçeli karar tebliğ olduktan sonra hak düşürücü süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere davanızın görüldüğü yerel mahkemeye istinaf dilekçenizi sunabilirsiniz. İstinaf dilekçenizi göndermeniz tek başına yeterli olmayıp “İstinaf Başvurma Harcı” ile dava türüne göre “Maktu Karar Harcı” veya “Nispi Karar Harcı” ve son olarak “İstinaf Avansı” da yatırmanız gerekecektir.
Kendi açtığım icra takibi sonrasında borçlu ile anlaştık, icra dosyasını nasıl kapatabilirim?
Açtığınız icra takibinde borçlu ile anlaşma zemininde olmanız halinde öncelikle ilgili icra dosyasından “Dosya Kapak Hesabı” almanızı öneririz. Bu sayede dosyanızın güncel alacağını öğrenmiş ve ona göre anlaşacağınız miktarı belirlemiş olursunuz.
Borçlu ile anlaşma aşaması tamamlanıp da borçlu tarafınıza ödeme yaptıktan sonra ilgili icra dosyasına alacağınızın “Haricen Tahsil edildiğini ve dosyanızın kapatılmasını istediğinizi” belirten talep dilekçesi göndermeniz gerekir. Akabinde de dosyanın bulunduğu aşamaya göre -haciz işlemlerinin yapılıp yapılmadığı – dikkate alınarak hesaplanacak haricen tahsil harcının ilgili icra dosyası hesabına yatırılması gerekir.
Kendi açtığım icra takibinde sonradan avukat tutabilir miyim?
Açtığınız icra takibine ya da aleyhinize açılan icra takibine her aşamasında avukatınızı dahil edebilirsiniz. Nitekim dosyanızın avukatınız tarafından takip edilmesi sürecinizi konforlu hale getirecektir. Sizler için bilinmez ve öngörülmez olan durumlar avukatların tecrübesiyle birlikte kolaylıkla aydınlatılacak ve neticeye ulaşabileceksiniz.
Çalıştığım işyerinden haksızca çıkartıldım. İşçilik alacaklarımı nasıl alırım?
Çalıştığınız işyerinden haksızca çıkartılmanız halinde İşe İade Davası açabilmeniz mümkündür. Ancak işten çıkarma bildiriminden sonra 1 ay içerisinde davayı açmanız gerekmektedir. İşe İade Davasında arabuluculuk yoluna başvurma şartı aranmaktadır.
Eğer işe dönmek istemiyorum sadece iş ilişkimizden kaynaklı işverenden alacaklarımı almak istiyorum derseniz de öncelikle zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunmanız gerekir. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanmaması halinde iş mahkemelerine “İş Sözleşmesinden Kaynaklı Alacak Davası” açabilirsiniz.
Çalıştığım işyerinden ayrılacağım, işyeri arabulucuya katılmamı istiyor, ne yapmalıyım?
Arabuluculuk süreci dava kadar önemlidir nitekim arabuluculukta alınan kararlar mahkeme hükmü niteliğindedir. Tarafların arabulucu huzurunda anlaşması kural anlaşma sağlanan hususta bir daha dava açamayacakları sonucunu doğurur. Fakat bir yandan işveren ile anlaşarak alacaklarınızı hızlı ve kolay tahsil edebilme imkanı sağladığından bi o kadar da avantajlıdır. Bu sebeple arabuluculuk süreci titizlikle yönetilmeli ve tercihen alanında uzman bir avukattan yardım alınmalıdır.
Çalıştığım işyerinde sigortam yatırılmadı ya da eksik yatırıldı. Ne yapmalıyım?
SGK primi eksik ödenen işçi ilk olarak bu durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bilgi Hattı olan 170 numaralı telefona ihbar edebilir. İhbarın ardından SGK iş yerini denetler. Bu noktada iddianızı kanıtlayabilecek yazılı belgelere denetim memurlarına göstermeniz gerekmektedir.
SGK priminizin eksik ödenmesi kanunda haklı nedenle fesih nedeni olarak sayılmaktadır. Bu nedenle kalan iş sözleşmenizi feshetme ve alacaklarınıza ek olarak kıdem tazminatını da isteme hakkınız bulunmaktadır.
Ayrıca işveren ve SGK'ya karşı Hizmet Tespit Davası açabilirsiniz. Davada alınacak karar doğrultusunda işveren eksik primlerinizin gecikme cezasıyla birlikte SGK'ya yatırır. Davada doğrudan ödeme almasanız da tamamlanan primleriniz emekli maaşınızın artmasını sağlayacaktır.
Çalıştığım işyerinde kaza geçirdim, bedenim zarar aldı, ne yapmalıyım?
İşveren, işyerinde, işçinin iş sağlığını ve güvenliğini sağlamak zorundadır. İş kazası, işverenin işçiyi gözetme borcunu yerine getirmemesi nedeniyle ortaya çıkmış olabilir. Bir kazanın iş kazası sayılabilmesi için; kazaya uğrayanın sigortalı olması, olayın 5510 sayılı kanunun 13. maddesinde belirtilen hallerden birinde meydana gelmesi, sigortalının kaza nedeniyle hemen veya sonrasında zarara uğramış olması, zarar ile kaza arasında illiyet bağı olması gerekmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 13 ve 14 ile 4857 sayılı İş Kanunu 77.maddesi hükümleri gereği iş kazası ve meslek hastalığının en geç üç işgünü içinde elektronik ortamda bildirilmesi zorunludur. Bu anlamda hak kaybı yaşamamınız için derhal bir avukata danışmanızı öneririz.
Çalıştığım işyerinden ayrılırken bana ibraname ve birtakım belgeler imzalatmaya çalışıyorlar, ne yapmalıyım?
İşveren tarafından sunulan ve tarafınızca imzalanan bir ibraname, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı veya diğer haklarınızı talep etmekten vazgeçtiğiniz haklarınızdan feragat ettiğiniz anlamına gelecektir. Bilinmelidir ki iş akdi feshedilirken işveren tarafından sunulan ibranameyi imzalamanız zorunlu değildir. İşverenin böyle bir metni imzalamaya fiziki olarak zorlaması cezai sorumluluk doğurmaktadır. İbraname geçerliliği bu durumda söz konusu olmaz. Ayrıca ibraname imzalamışsanız dahi imzaladığınız ibraname geçerlilik koşullarını taşımıyor olabilir, bir avukata danışmanızda fayda vardır.
İşçilik alacakları davamı kendim açabilir miyim?
İşçilik alacakları davanızı kendinizin açabilmesi mümkündür. Nitekim hukukumuzda herkes kendi haklarını mahkemeler nezdinde savunabilir. Ancak iş hukuku gibi girift bir alanda ciddi maddi kayıplar yaşamamak için muhakkak bir avukattan destek almanızı öneririz.
İşçilik alacakları davalarında arabuluculuk zorunlu mu?
Evet işçilik alacakları davasında arabuluculuk zorunludur. Davanızı açmadan önce arabulucuya başvurmalısınız. İşveren ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde herhangi bir anlaşmaya varılamazsa düzenlenecek anlaşmama tutanağı ile dava açılabilir.
Ev sahibim kira bedelini artırmak istiyor, ne yapmalıyım?
Öncelikle kira sözleşmenizde kira bedelinin artışına ilişkin herhangi bir hüküm olup olmadığını kontrol etmeniz gerekmektedir. Normalde her yeni kira yılının başında, kira sözleşmenizde karşılıklı olarak anlaşmış olduğunuz artış oranında artış yapılması gerekir. Ancak 11.06.2022 tarihinde yürürlüğe giren yasa hükmü gereğince 11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2024 (bu tarih dahil) tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerinde konut kiralarındaki artış oranı %25'ten fazla olamaz. Yasal olarak ev sahibinizin yapmanızı istediği artış miktarı %25’i geçmemelidir.
Ancak kira hukukunda menfaat dengelerini iyi gözetmek gerekir. Örneğin kira sözleşmeniz 5 yılı doldurduysa ev sahibinizin kira bedelinin yeniden belirlenmesine yönelik dava açabileceği hususu unutulmamalı ve yapılacak anlaşmalarda bu gibi lehe ve aleyhe olan hususlar iyi muhakeme edilmelidir.
Ev sahibi evi satacağını söyleyerek eve sürekli müşteri getiriyor, ne yapmalıyım?
Kiracı, ev sahibinin evi satmak veya yeniden kiralamak istemesi durumunda evi yeni alıcılara veya kiracılara göstermek zorundadır. Fakat ev sahibi, böyle bir durumda evin yeni alıcılara veya kiracılara gösterilmesi gerektiğini kiracıya uygun bir zaman önceden haber vermelidir. Bu bildirim, kiracıya yazılı veya sözlü olarak yapılabilir.
Kiracı; bu durum kendisine haber verildikten sonra, müsait olduğu günleri ev sahibine bildirecektir. Yeni kiracı veya alıcılar, mevcut kiracının müsait olduğu gün ve saatlerde evi görebilecektir. Ancak ev sahibi ve kiracı zaman konusunda ortak bir karara varamazsa evin gösterileceği günlerin belirlenmesinde kiracının hakları gözetilmeli ve hakkaniyete uygun bir zaman tespit edilmelidir.
Dolayısıyla; kiracıya haber vermeden evi göstermeye gelinmesi, kiracının bu konuda sık sık rahatsız edilmesi veya kiracının uygun olmadığı zamanlarda evin gezilmesi, evi gösterme yükümlülüğü kapsamına girmeyecektir. Bu durumda, ev sahibi kiracının evi gösterme zorunluluğunu ileri süremeyecektir.
Ev sahibim arabulucuya başvurmuş, arabuluculuk toplantısına katılmalı mıyım?
Ev sahibiniz arabuluculuğa başvurduğuna göre size bir dava açmaya hazırlanıyor demektir. Ev sahibinizin size açabileceği davanın türü tamamen olaya göre değişkenlik göstermekle beraber arabuluculuk toplantısına katılmak oldukça önemlidir. Nitekim arabuluculuk tarafların anlaşma zeminine en yakın olduğu verimli bir ortamdır. Ev sahibinizle yaşadığınız sıkıntıdan karşılıklı anlaşma yoluyla kurtulabilmeniz mümkün olabilir. Daha da önemlisi arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmayan taraf dava aşamasında yargılama giderleri ve vekalet ücretine hak kazanamaz. Bu nedenlerle arabuluculuk toplantısına katılmak oldukça önemlidir.
Yeni kiraya verenim yeni kira sözleşmesini imzalarken boş tarihli tahliye taahhütnamesi de imzalatmak istiyor, ne yapmalıyım?
Tahliye Taahhütnamesi, kiracının taahhüt edilen tarihte evi muhakkak boşaltacağını taahhüt ettiği belgedir. Tahliye taahhütnamesinin geçerli olabilmesi için pekçok şart belirlenmiştir. Bunlardan birisi de yargı içtihatlarıyla belirlenmiş olan tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinin akdedildiği tarihten sonraki bir tarihte akdedilmiş olmasıdır. Bu anlamda tarafınızca kira sözleşmesi ile birlikte imzalanan tahliye taahhütnamesi geçerli değildir. Ancak tarih kısımları boş bırakıldığından ev sahibiniz tarafından ilgili belgeyi daha sonraki bir tarihte imzaladığınız şeklinde yazılarak ilgili taahhütnamenin geçerli hale getirilmesi mümkündür. Mümkün olduğu ölçüde tahliye taahhütnamesi imzalamaktan kaçınmanızı öneririz.
Kira sözleşmesinde sözleşme süresi 1 Yıl yazıyor, 1 yılın sonunda ne yapmalıyım, evi boşaltmam gerekiyor mu?
Belirli süreli kira sözleşmesinde kiracı tarafından kira sözleşmesinin bitiminden az 15 gün önce bildirimde bulunulmadıkça kira sözleşmesi aynı koşullarla 1 yıl uzamış sayılır. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise ev sahibi veya kiracı tarafından aksi kararlaştırılmadıkça her 1 yılın sonunda kira sözleşmesi yenilenmiş sayılır. Her iki kira sözleşmesi türünde de kira bitiminde herhangi bir bildirim yapılmadıkça kira sözleşmesi aynı şartlarla 1 yıl uzamış sayılır. Ancak aynı şartlardan kasıt kira bedelinin değişmeyeceği değildir. Kira bedeli, sözleşmede artış oranı kararlaştırıldıysa o artış oranı üzerinden, artış oranı kararlaştırılmadıysa TÜFE oranına göre artış yapılarak güncellenir. Ayrıca kanuna göre 1 yıl olarak yapılmış olan kira sözleşmeniz 10 yıl boyunca uzar. Ve ev sahibi kiracıdan 10 yıla kadar herhangi bir sebep göstermeden evi tahliye etmesini isteyemez. Bu sebeple kira sözleşmenizde yazan 1 yıllık sürenin doluyor olması evi boşaltmanız gerektiği anlamına gelmez.