SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ VE KARA PARA İLİŞKİSİ

CEZA HUKUKU

12/6/202314 min oku

SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ VE KARA PARA İLİŞKİSİ

Kara para aklama haberleri son günlerde gündemimize oldukça hızlı bir giriş yaptı. Bu kadar duyulması ve ses getirmesi elbette toplum tarafından bilinen ve sıkı takip edilen “sosyal medya fenomenleri”nin savcılık soruşturmasında adlarının geçmesi ve dahası bazılarının soruşturma kapsamında tutuklanması ile oldu. Birçoğumuz “kara para” tabirini yüzeysel olarak bilmekteyiz. Peki sosyal medya fenomenleri vasıtasıyla kara para nasıl aklanıyor? Kara para aklama yöntemleri nelerdir? Kara para aklamanın cezası nedir? Fenomenlerin kara para akladıklarını bilmiyor olması halinde cezadan kurtulabilirler mi? İşte bu makalemizde bu soruların cevabını yanıtlayacağız.

KARA PARA NEDİR? NİÇİN KARA PARA AKLANIR?

Kara parayı kısaca tanımlamak gerekirse; “suç neticesinde elde edilen haksız kazanç” olduğu söylenebilir. Kara para genelde terörizm, yolsuzluk, rüşvet, uyuşturucu ve insan ticareti gibi ciddi suç eylemlerinden elde edilir.

Kara para aklama ise “yasadışı yollarla elde edilen gelire, yasa dışı kaynağı gizlenerek yasal bir görünüm kazandırmak için kullanılan bir dizi finansal işlem”dir. Aklama işlemi, suçtan elde edilen gelirleri yasal ekonomiye sokmayı amaçlar. Bu sayede suçtan elde edilen paranın takibi ve tespiti zorlaştırılmakta ve para yasal ve kullanılabilir hale getirilmektedir.

Kara paranın aklanması suç işleyenlerin ve suç örgütlerinin finansal açıdan rahatça hareket edebilmesi açısından oldukça önemli bir faaliyettir. Nitekim suç işleyerek gelir elde eden kişi ve kişilerin bu suç gelirlerini yasal olarak banka hesaplarına aktarabilmesi ve kullanabilmesi için nereden elde ettiklerini açıklayabilmesi ve vergisini ödemesi gerekir. Aksi halde kullandıkları bu yasal olmayan para ile kanunlarda sayılmış pek çok suçu işlemiş olacak ve cezai yaptırımlarla karşılaşacaklardır.

Bu minvalde suç ve suç örgütlerinin varlığını engellemek için kara paranın aklanmasının önüne geçmek ve bu konuda ciddi bir mücadele vermek hukuk düzeninin devamlılığı ve toplumun huzuru için oldukça önemlidir.

KARA PARA VE KARA PARA AKLAMANIN TARİHSEL SÜRECİ

Kara para ve kara para aklama kavramları ilk kez II. Dünya Savaşı esnasında özellikle Nazi Almanyası’ndan kaçan bazı liderlerin savaş sürecinde elde ettikleri yasadışı malvarlıklarını ve zenginliklerini gizlemek amacıyla kullanılmasıyla ortaya çıkmıştır.

Devamında soğuk savaş döneminde bazı terör gruplarının desteklenmesi ile uygulama alanı genişlemiş ve çeşitli yöntemlerle kullanımı yaygınlaşmıştır. Özellikle 1980 ve sonrasında küreselleşmenin ve finansal sistemlerdeki teknolojik gelişmelerin de etkisi ile kara para aklama faaliyetleri artış göstermiştir.

2000'li yıllara gelindiğinde ise, uluslararası topluluklar kara para aklama ile mücadele konusunda daha etkili bir işbirliği başlatmışlardır. Finansal kurumlar arası bilgi paylaşımı, müşteri kimlik doğrulama standartları ve uluslararası düzenleyici önlemler alınarak kara para aklama ile mücadelede önemli aşamalar kat edilmiştir. Günümüzde kara para aklama ile mücadele edebilmek için, mali istihbarat birimleri ve finansal kurumlar arasında bilgi paylaşımı artırılmış, düzenleyici standartlar yükseltilmiş ve suç gelirlerinin tespiti için devletlerin mali denetleme organlarınca teknolojik araçlar kullanılmaya başlanmıştır.

Ancak, kara para aklama yöntemleri de suçlular tarafından aynı şekilde geliştirilmiş, sürekli evrim geçirerek karmaşık ve sofistike tekniklerle yeni yöntemler kullanılmaya başlanmıştır. Bu nedenle, kara para aklama ile mücadelede uluslararası işbirliği ve sürekli olarak güncellenen düzenlemeler büyük önem taşımaktadır.

KARA PARA HANGİ YÖNTEMLERLE VE NASIL AKLANIR?

Kara para aklamanın pekçok yöntemi vardır. Bu yöntemlerden en çok kullanılanları şu şekilde sıralayabiliriz:

Nakit Para Yatırma ve Çekme (Smurfing)

Kara para aklamada uzun yıllardır en çok kullanılan yöntem Smurfing yöntemidir. Bu yöntemde büyük miktarlardaki nakit para küçük miktarlarda parçalara bölünerek bankalara yatırılmakta ve çekilmektedir. Bu surette işlem hacmi düşük tutularak denetimlerden uzak kalınır. Nitekim bankalar ve finansal denetleme kuruluşları belli bir miktarın üstündeki işlemleri finansal denetleme kurumlarına bildirmekle yükümlü iken belli bir miktarın altındaki bankacılık işlemlerini bildirmekle yükümlü değillerdir. Dolayısıyla küçük hacimli işlemler denetime tabi tutulmazlar.

Örnek vermek gerekirse; 5 milyon TL’lik bir kara paranın aklanmak istendiğini düşünelim. Devlet kanunlarına göre 100.000 TL’nin üstündeki işlemlerin denetlendiğini varsayalım. Suç örgütleri birbirinden farklı 55 kişi ile anlaşarak bu parayı banka hesaplarına 90.000’er TL olarak yatırmalarını ve akabinde şüphe çekmeyecek bir şekilde geri çekerek kendilerine vermelerini isteyerek kara parayı finansal sisteme sokmakta ve bu surette aklamaktadırlar. Bu yönteme Smurfing ismi verilmiştir. Nitekim faaliyete katılan çok sayıda kişi çizgi film karakteri olan “Şirinler” yani “The Smurfs”e benzelmiştir. Smurfing kavramını ilk defa kullanan ve kavramlaştıran kişi ise Miami kökenli avukat Gregory Baldwin’dir (Mavral, 2001: 66).

Parçalama (Structuring) Yöntemi

Eldeki fonu küçük miktarlara bölüp bunları bankaya yatıracak çok sayıda kişiyi (smurfleri) her zaman bulmak mümkün olmayabilir. Bu durumda insan sayısı yerine işlem sayısını artırmak suretiyle bildirimden kaçınmak mümkün olabilir. Bu yöntemde de yine yapılan işlemleri, bildirimden kaçınmak veya iz bırakmamak amacıyla bölme tekniği kullanılmaktadır. Çok yüksek tutara dayalı bir işlem küçük tutarlara dayanan çok sayıdaki işlemlere bölünmektedir. Örneğin 29 milyon dolarlık bir tutar ortalama 600’er dolarlık 40.000’den fazla işlem yapılmak suretiyle Ekvator’a transfer edilerek aklanmıştır (TBB, 2013: 19-20). Parçalama yöntemi şirinler yöntemine benzemekle birlikte, daha az sayıda insan kullanılması yönünden anılan yöntemden farklılaşmaktadır.

Gayrimenkul ve Lüks Araba Alımı ile Kara Para Aklama Yöntemi

Bu yöntemde suç gelirleri yüksek meblağlı gayrimenkul yahut lüks araç alım satım işlemleri aracılığıyla aklanmaktadır. Mülkiyet değişiklikleri ve değer artışı gibi faktörlerle suç gelirleri gizlenir. Örnek vermek gerekirse; 5 milyon TL kara paranın aklanması istenmektedir. Suçlu 20 milyon TL’lik lüks bir taşınmazı satın alır ve daha sonra bu konutu karlı bir şekilde bir başkasına 25 milyon TL’ye satar. Bu şekilde aradaki 5 milyon TL’nin aklanması sağlanır.

Yatırım Projeleri ve İşletmeler Yöntemi

Bu yöntemde Suç gelirleri meşru bir işletme faaliyetine yatırılarak elde edilen kar ile kara para aklanır. Örnek vermek gerekirse; Suç örgütü, yasadışı yollarla elde ettiği 5 milyon TL parayı bir restoran işletmesine yatırır. Daha sonra bu işletmeden gelen karlarla yasadışı geliri temizler. Ya da gerçekleşmiş bir diğer somut örnek vermek gerekirse; suçlu 5 milyon TL’yi aklamak için sahip olduğu 100 odalı oldukça büyük otelini kullanır. Bir ayda bu otelin 60 odası müşterilerce kullanılmış olmasına rağmen o ay boyunca 100 odanın tamamı kullanılmış gibi göstermek suretiyle 40 odanın elde edeceği –gerçekte var olmayan- bir kazancı varmış gibi gösterir. Bu suretle 5 milyon TL’yi kar gibi göstererek aklar.

Kıyı Bankacılığı - Vergi Cennetleri (Off-shore Bankacılık) Yöntemi:

Vergi cennetleri, özellikle kıyı bankacılığı (off-shore) ve paravan şirketlerin kullanılmasıyla suç gelirlerini aklamanın kolay olduğu yerler olarak bilinir. Kıyı bankacılığı, genellikle serbest bölgelerde kurulan merkezlerde faaliyet gösteren ve ülke içindeki bankacılık sistemi üzerindeki kanuni düzenlemelerin dışında tutulan, mali ve hukuksal avantajlar sağlayarak çekici çalışma koşulları sunan bir bankacılık türüdür.

Örnek vermek gerekirse; Suç örgütü, yasadışı yollarla elde ettiği geliri, vergi avantajları ve gizlilik nedeniyle Cayman Adaları'nda bulunan bir offshore banka hesabına transfer eder. Bu şekilde kara paranın aklanması sağlanır. Şeffaflıktan ve hesap vermekten kaçınanlar tarafından tercih edilen vergi cennetleri, kara para aklayıcıları tarafından sıklıkla kullanılmaktadır.

Oto Finans Borç (Loan-Back) Yöntemi

Bu yöntemde off-shore merkezlerde mevcut finans kurumları vasıtasıyla, buralara ulaştırılan kara para sahibine kredi olarak geri dönmektedir. Yapılan işlemler şu şekilde sıralanabilir (TBB, 2013: 23);

A. Kara para aklayacak kişi off-shore merkezine gider ve kara parayı burada faaliyet gösteren A bankasına yatırır (daha sonra bu parayı bir başka ülkedeki B bankasına da aktarabilir).

B. Daha sonra kendi ülkesindeki C bankasına başvurarak A (veya B) bankasındaki hesabını teminat göstermek suretiyle kredi talebinde bulunur. C bankası da bu krediyi kendisine verir.

C. Aldığı kredi ile istediği yatırımı yapar (Otel alabilir vs.)

D. Kredisini C bankasına geri ödemez. C bankası da bu kişinin teminat gösterdiği A (veya B) bankasındaki parasını haciz eder. Böylece bu kişinin kara parası otel veya bir başka yatırım şeklinde aklanmış olur.

Hayali İhracat - İthalat ile Aklama Yöntemi

Hayali ihracatın temel amacı, haksız vergi iadesi alınmasıdır. Değeri oldukça düşük olan bir mal, yüksek kalite standartlarına sahip ve değerli bir ürünmüşçesine yurt dışına gönderilir. Düzenlenen sahte belgelerde gösterilen değer ile ürünün gerçekteki değeri arasındaki fark aklanan miktarı göstermektedir. Ayrıca soruşturma mercilerinin dikkatini çekmemek için kara paranın, vergi cennetinde kurulan bir paravan şirket tarafından gönderilmesi gereklidir (İpek, 2000: 27).

Örneğin 100 TL’lik mal 2.500 TL’ye ihraç edilmiş gibi gösterilir. Bu işlemden sonra %20 oranında vergi iadesi varsayımıyla, hem 500 TL vergi iadesi alınır, hem de 2.400 TL’lik kara para ihracat geliri olarak gösterilebilir. Bu şekilde kara para olmayan (hayali) bir ihracat geliri ile aklanmış olur.

Fatura İhaleleri Yöntemi

Bu yöntemde suçlular tarafından sahte fatura düzenlenerek suç gelirinin kaynağı gizlenir. Başka bir deyişle suç gelirleri yasal bir ticari işlem gibi gösterilir. Bu, işyeri maliyetlerini şişirme veya işlem başına daha fazla fatura düzenleme gibi yöntemlerle gerçekleştirilir.

Örnek vermek gerekirse; Suç örgütü, sahte faturalar kullanarak var olmayan bir hizmetin karşılığında büyük miktarlarda para kazanmış gibi gösterir ve bu şekilde suç gelirini aklar.

Casino ve Kumarhane Kullanımı

Kredi açılması, vade uzatımı, kiralık kasa hizmeti, çeklerin ciro edilmesi gibi birçok finansal işlemin gerçekleştirilmesine olanak sağlayan kumarhaneler, çok büyük miktarlarda nakit paranın söz konusu olduğu ve nakit yoğun olarak çalışan işyerleridir. Aklayıcılar, yüksek meblağları kumarhaneye yerleştirebilir ve parasını başka yere götüreceği tehdidiyle de herhangi bir bildirim yapılmamasını sağlayabilirler. Bu şekilde yatırılan para, artık kumarhane çekleri ile her an çekilebilir veya transfer edilebilir (Murphy, 2013: 12). Bu yöntem kumarhanelerin faaliyet yürütmesinin yasal olduğu ülkelerde sıklıkla kullanılır. Bu yöntemde suçlular, kumarhanelerde kaybedilen veya kazanılan paraları kullanarak gelirlerini aklamaya çalışmaktadır.

Sanal Varlık Kullanımı

Kripto paralar gibi sanal varlıkların kullanımı, kaynağı gizlenen geliri transfer etmek ve dönüştürmek için kullanılabilir. Bilindiği üzere kripto paraların en büyük özelliği merkeziyetsiz ve denetimden uzak bir finans kaynağı olmalarıdır. Kripto paraların bu özelliği, anonimlik sağlama ve izleme riskini minimal seviyelere düşürmektedir.

Örnek vermek gerekirse; Suç örgütü, suç gelirlerini kripto paralar cinsinden tahsil eder. Kripto para piyasasındaki çok ciddi dalgalanmaların da sağladığı etki ile kipto para yatırımlarından yüksek kazanç sağladığını göstererek yasadışı gelirlerini aklar. Aynı zamanda kripto paralar kara paranın doğrudan transfer edilebilmesini sağlar ve bu sayede izlenme riskini en aza indirir.

Borsa Yoluyla Kara Para Aklama Yöntemi

Manipülasyon yaparak yahut içerden bilgi sızdırılarak (insider-training) kara para borsa aracılığıyla sisteme dâhil edilebilmektedir. Ayrıca hisse senetleri hakkında spekülasyon yapılarak hisse senetlerinin değeri yükseltebilir ya da alçaltılabilir. Böylelikle anlaşmalı olarak bir taraf para kaybederken diğer taraf para kazanmaktadır. Suç örgütlerinin borsadan elde ettiği kar ile ellerindeki kara parayı aklamaları bu yöntem ile mümkündür.

KARA PARA AKLANMASI İLE MÜCADELE EDEN KURUM HANGİSİDİR?

Kara para aklama ile mücadele eden ve mali suçları araştıran kurum Maliye ve Hazine Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu yani MASAK'dır. MASAK, Türkiye'de kara para aklama ve özellikle terörizmin finansmanıyla mücadele kapsamında faaliyet gösterir ve mali istihbarat birimi olarak görev yaparak suç gelirlerini tespit edip bu gelirlerin aklanmasını önlemeye çalışır.

MASAK’IN GÖREVLERİ NELERDİR?

MASAK'ın temel görevleri arasında şunlar yer alır:

  1. Suç gelirlerini tespit etmek ve takip etmek.

  2. Kara para aklama faaliyetlerini önlemek ve engellemek.

  3. Terörizmin finansmanı ile mücadele etmek.

  4. Finansal istihbarat toplamak ve analiz etmek.

  5. Uluslararası işbirliği yaparak kara para aklama ile mücadelede etkinlik sağlamak.

KARA PARA SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ VASITASIYLA NASIL AKLANIYOR?

Son zamanlarda kara para aklamakla gündeme gelen sosyal medya fenomenlerinin bu suçun işlenmesine nasıl katkı sağladıklarının iddia edildiğini kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:

Bilindiği üzere ülkemizde kumar ve bahis oynamak ve bu yolla gelir elde etmek yasal değildir. Bu anlamda kumar ve bahisten elde edilen gelirler yasadışı gelir yani “kara para” olarak nitelendirilmektedir. Kumar ve bahis yoluyla gelir elde eden bir kişinin bu geliri kullanabilmesi için yukarıda anlattığımız yöntemlerle paranın aklanması ve finans sistemine dahil edilmesi zorunludur. İşte bu noktada sosyal medya fenomenlerinin özellikle kozmetik üzerine kurmuş olduğu güzellik merkezleri ve sair şirketleri devreye girmektedir.

Kumar ve bahis oynayanlar online kumar sitelerinden sanal tokenler satın almaktadırlar. Bu tokenler aslında sanal bahis sitesinin para birimidir ve gerçek parayla değiştirilerek bahisten kazanılan paranın maddi değer kazanması sağlanır. İşte bu noktada sanal tokenların satın alınması işlemi bu şirketlere ait pos cihazlara üzerinden gerçekleştirilir. Bahis oynayan kişi gerçekte bir kozmetik ürünü satın almadığı halde bu pos cihazlarından sanki kozmetik ürünü satın almış gibi işlem görür. Bu şekilde yasal olmayan bahis ve kumar harcamaları ve kazançları yasal bir hale bürünmüş olur. Tabi ki TCK anlamında suç teşkil eden bu işlemlerin gerçekleşmesine aracılık sağlayan fenomenlere ait şirketler bu işlemlerden komisyon almaktadır.

Bununla birlikte yukarıda anlatmış olduğumuz diğer pekçok yöntemle de kara paranın aklanmış olması mümkündür.

KARA PARA AKLAMANIN CEZASI VE YASAL MEVZUATI

Kara para aklama suçu Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 282’de düzenlenmiştir. Buna göre;

· (1) Alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tâbi tutan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

· (2) Birinci fıkradaki suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alan, kabul eden, bulunduran veya kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

· (3) Bu suçun, kamu görevlisi tarafından veya belli bir meslek sahibi kişi tarafından bu mesleğin icrası sırasında işlenmesi halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır.

· (4) Bu suçun, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

KARA PARA AKLAMA SUÇUNCA ÖNCÜL SUÇ NEDİR?

Öncül suç, aklanan kara paranın –diğer bir deyişle suç gelirinin- elde edilirken işlenmiş olan temel suçtur. Kara para yukarıda da anlattığımız gibi bir suçtan elde edilmiş paradır. Bu para terör eyleminden elde edilmiş olabilir, uyuşturucu ticaretinden elde edilmiş olabilir, silah ticareti, insan ticareti gibi sayılabilecek pek çok suç teşkil eden eylemler marifetiyle elde edilmiş olabilir. İşte kara para elde edilirken işlenen suç “öncül suçtur”. Türk Ceza Kanunu madde 282’de yer alan kara para aklama suçunun oluşabilmesi için aklama işlemine konu olan kara paranın 6 aydan fazla hapis cezası gerektiren bir öncül suçtan elde edilmiş olması gerekmektedir.

Örnek vermek gerekirse, dolandırıcılık faaliyeti sonucunda elde edilmiş olan suç gelirinin aklanması halinde hem dolandırıcılık suçu hem de kara para aklama suçu meydana gelmiş olacaktır.

ÖNCÜL SUÇ İLE KARA PARANIN AKLANMASI SUÇLARI AYRI AYRI SUÇ TEŞKİL EDER

Belirtmeliyiz ki, öncül suç ile kara para aklama suçlarının her ikisi de ayrı ayrı oluşmuş olur. Örnek vermek gerekirse; uyuşturucu ticareti sonucunda elde edilmiş olan suç gelirinin smurfing yöntemi ile aklanması halinde hem uyuşturucu ticareti suçu hem de TCK madde 282 anlamında kara para aklama suçu meydana gelir.

Buradaki önemli ayrım şudur ki, kara paranın aklanmasına aracılık sağlayan kişi veya kişiler öncül suçun işlenmesine dahil olmadılarsa o halde yalnızca kara para aklama suçunu işlemiş olurlar. Kara parayı suç işleyerek elde eden ve aklayan suç veya suç örgütleri ise hem öncül suçu hem de kara para aklama suçunu işlemiş olurlar.

Ceza muhakemesi aşamasında faillerin fiilleri değerlendirilirken bu önemli ayrıma dikkat edilmeli ve her bir failin işlemiş olduğu her bir suçun ayrı ayrı değerlendirilerek ortaya konulması ve ispatlanması gerekmektedir.

SUÇUN OLUŞABİLMESİ İÇİN ŞÜPHELİ PARANIN SUÇ GELİRİNDEN ELDE EDİLDİĞİNİN İSPATLANMASI ZORUNLUDUR

Kara para aklama suçunun oluşabilmesi ve bu fiili işleyenlerin cezalandırılabilmesi için şüpheli paranın bir suç geliri olduğu ispatlanmış olmalıdır. Kanunun düzenleniş şeklinden de anlaşılacağı üzere kara para aklama suçunun oluşabilmesi için öncelikle bu paranın gerçekten kara para olup olmadığının ortaya konulması ve öncül suçun 6 ay hapis cezasından daha fazla bir ceza gerektiriyor olması gerekmektedir. Bu anlamda savcılık makamınca şüpheli paranın suç gelirinden elde edilmiş olduğunun kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. Aksi halde TCK 282 anlamında kara para aklama suçunun oluştuğundan söz edilemeyecektir.

SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ YAPTIKLARININ SUÇ OLDUĞUNU BİLEREK NEDEN YAPTILAR?

Öncelikle belirtmek gerekir ki TCK madde 282 anlamında kara para aklama suçunun meydana gelebilmesi için “kast unsuru”nun varlığı aranır. Yani kara para aklama fiilini gerçekleştiren kişinin kara parayı aklıyor olduğunu bilmesi gerekir. Aksi halde kast unsurunun yokluğu nedeniyle suç oluşmayacaktır.

Suça ortak oldukları iddia edilen Sosyal medya fenomenlerinin kısa zamanda çok büyük maddi gelirlere kavuşmaları haklarındaki şüpheyi güçlendirmektedir. Bu durumda elde ettikleri gelirlerin yasal olduğunu inandırıcı somut delillerle savunmalarında anlatabilirler. Ancak bu kadar devasa malvarlıklarına bu kadar kısa bir sürede ulaşmış olmaları nedeniyle kara para akladıklarını bilmedikleri şeklindeki savunmalarının etkisiz kalacağı aşikardır. Yine de ceza muhakemesinin en temel prensiplerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi unutulmamalıdır. Bu ilke gereğince şüphelilerin suç işlediğinin kesin, somut ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. Aksi halde kurulacak mahkumiyet hükmü yasaya aykırı olacaktır.

HER KARA PARA AKLAMA EYLEMİ AYRI BİR SUÇ TEŞKİL EDER

Aşamaları planlanarak belli bir paranın suç gelirinin finansal siteme sokulması için gerçekleştirilen işlemlerin tamamı neticesinde bir suç oluşmuş olacaktır. Kurulmuş olan mevcut bir sistemle birden fazla suç gelirinin düzenli olarak aklanıyor olması halinde kara para aklama eyleminin zincirleme bir şekilde işlendiğinin kabulü gerekir.

Ancak belirtmek gerekir ki, başka bir suç gelirinden elde edilen kara paranın aklanması için başka bir finansal sistem kurulmuş, bunun için yeni şirketler açılmış ve yeni suç örgütleri ile anlaşma sağlanarak kara para aklanmış ise ayrı bir kara para aklama suçu meydana gelmiş olacaktır. Bu halde işlenen her bir suçun ayrı ayrı cezalandırılması gündeme gelecektir.

SONUÇ

Bu makalemizde “kara para nedir”, “kara para nasıl aklanır”, “kara para aklamanın cezası nedir”, “fenomenler nasıl kara para akladılar”, “fenomenler kara para akladıklarını biliyor mu, bilmemeleri fenomenleri suçtan kurtarır mı” gibi soruların cevaplarını hukuki boyutları ile ele aldık. Daha pekçok konuda bilgi sahibi olmak için, Mahir Hukuk & Danışmanlık olarak hazırlamış olduğumuz diğer makalelerimize de göz atmayı unutmayın.